
Ortaokul bitmiş sıra liseye gelmişti. Ailem evimize en yakın olan liseyi seçerek kaydımı yaptırmışlardı ben ise daha önce yakın olmasına rağmen Kanuni Lisesi hakkında çok az bilgiye sahiptim. Okulun içine hiç girmemiştim. Okulun koca bir bahçesi vardı ve okulun üstünde de ana caddeye uzanan daha sonra park yapılacağı söylenen kocaman bir alan vardı.
Welcome to Kanuni Lisesi
Ortaokuldan yeni çıkmış toy ve saf bir delikanlı olarak liseye başlamak beni hiç korkutmadı. Her geçen gün kendime göre büyük ilerlemeler kaydediyordum ama dışdan bakıldığında oldukça çekingen bir ergendim. Okulun ilk gününü çok net hatırlıyorum. Sıra arkadaşım da…
Sınıfa girdiğimde tüm sıralar doluydu sadece arkalardan bir sırada boş ver vardı. Ben de ilk ders başlamadan önce o sıraya oturdum… İyi ki de oturmuşum ömür boyu bitmeyecek arkadaşlarımla o gün tanışmışım…
“Merhaba ben Levent” diyerek tanıştığım arkadaşım Olcay meğer benden 100 kat daha çekingenmiş. Adını bile söylerken düşük ses tonu kullanan arkadaşımın okul birincisi olduğunuda bir süre sonra öğrenecektim… Ayrıca Olcay bizim apartmanın çaprazında cadde tarafında oturuyormuş…
Musti, Erol, Engin, Erdal, Aydın…. gerçekten harika günlerdi