![Levent Özen Levent Özen](https://i0.wp.com/leventozen.com.tr/wp-content/uploads/2020/04/20130201_164606-1.jpg?resize=678%2C381&ssl=1)
23.11.2011 tarihinde uzun süredir aklımda olan bir planı gerçekleştirdim. Nerdeyse 20 yaşından beri demiryolu sektöründe çalışıyordum. Tramvay, hafif raylı sistem ve metro projeleriyle ilgili geniş bir arşive sahiptim ve bu arşiv büyüdükçe iş arkadaşlarımın benden istedikleri de artıyordu. Buna demiryolu projeleri de eklenince artık iş kontrolden çıktı. Sürekli birileri benden bilgi istiyor bende ya e-mail ya da SMS atarak onlara yardımcı olmaya çalışıyordum. Özellikle ihale zamanları hem ihale teknik dokumanlarını gönderiyor hem de çeşitli firmalara teklif hazırlıyordum.
İhale olduğu günler ise telefonu hiç durmuyordu. Herkes ya ihale sonucunu soruyordu ya da diğer ihalelerle karşılaştırmalı bilgi istiyorlardı. Bugün de önemli bir ihale vardı ve telefonum hiç susmamıştı. Saat 20:00 gibi telefonum yine çaldı, arayan Siemens’te çalışan arkadaşım oldukça sitemkar bir dille ona e-mail atmadığımı söyledi ve bana darıldığını söyledi! Ben de yoğunluktan atlamış olabileceğimi söyledim ve yarın sabah ilk iş olarak e-mail atacağımı söyledim. O da ona acil şimdi lazım olduğunu daha da bozuk bir ses tonuyla mırıldandı. O zaman bana 10 dakika ver e-mail elinde diyerek bilgisayarımı açtım…
RayHaber Doğuyor
Bilgisayarımı açtığımda en az on adet beni bekliyordu, onlara bile bakmadan ihale sonucunun olduğu e-mailimi açtım ve bana bozuk çalan arkadaşa iletmek üzere düzenlerden, beynimde bir anda bir şimşek çaktı! “Bana acil lazım” demişti şimdi bile gönderdiğimde onun için çok geç olacaktı! İhale sabah 10:00 civarındaydı ve 12:00 civarında bende tüm teklif fiyatları, sıralama ve en iyi teklifi veren firma bilgileri vardı. Saat 20:30 gibi benim için çok bayat bir bilgiyi arkadaşıma gönderecektim.
Neden ben herkese e-mail gönderiyorum ki dedim ve gönderdiğim e-maillere baktım. Gönderdiğim maillerin neredeyse %50’si bu türdendi, diğerleri ise işimle ilgili bana gelir getiren mailler. Yani vaktimin yarısını ücretsiz olarak arkadaşlarıma bilgi vermek için harcıyordum! Kimse de verdiğim bilgilerinden memnun olmuyordu.
Peki ben bunları neden blog olarak yazmıyordum? Sonra bu tür ihale bilgilerinin ve sonuçlarının oldukça yüksek rakamlarla abone olunan sitelerde satıldığını gördüm. Kimse bu bilgileri ücretsiz ve çok hızlı bir şekilde sunmuyordu. Ayrıca, bilgiler hem detaylı değildi hem de benim için çok bayattı!
Siemens’ten bana bozuk çalan arkadaşımı aradım. İlk sözü attın mı mail’i bana idi. Yok atmadım ama şimdi sonuçları sana okuyacağım sen yaz dedim ve bir süre bu ihale ile ilgili konuştuk. Sonra telefonu kapatmak üzere sen bana yine de at e-mail arşivde bulunsun diyerek telefonu kapattı.
Demek ki insanlar yazılı ve ücretsiz şeyleri arşivliyorlar ve daha sonra bunların hepsini tekrar analiz ediyorlardı!
Saat 21:00 olmuştu ve bilgisayarın karşısında düşünüyordum. İlk düşündüğüm şey şu oldu bu bilgileri bir web sitesinde paylaşıp arkadaşlara link atayım! Yok yok bu sefer iç çığrından çıkan telefonum hiç susmaz diye düşündüm. Öyle bir site olmalıydı ki demiryolu haberleri ve güncel bilgileri olmalı ve insanlar için çok bilinir bir isim olmalıydı!
Arama motoru Google’da ne kadar dolaştıysam da böyle bir site bulamamıştım. O zaman olmayan bir şeyi ilk ben yapmalıydım ve en önemlisi bir site adı ve marka belirlemeliydim.
RayHaber Adı Nereden Geliyor?
Elime kağıt kalem aldım ve web sitesi olabilecek kelimeleri tek tek yazdım. Tren, metro, tramvay, demiryolu, teleferik…
Sonra içerikle ilgili kelimeler… ihale, tcdd, teknik şartname, sözleşme…
En son da aklıma gelen tüm kelimleri ekledim…. son dakika, ilginç, güncel, haber, detay…
Neredeyse 100 kelime olmuştu önümde ama ben istediğim markayı bunlar arasından bir türlü seçememiştim! Öncelikle bu bir haber sitesi olmalıydı ve insanlar alanadından haber sitesi olduğunu anlamalıydı. O zaman haber kelimesi tamamdı! Birden bire Siemens’te kullandığımız kelimeler geldi aklıma. Ankara Metro projesinin marka adını o kadar belirlemiştik ki! Ankara’nın Anka’sı, metro’yu belirtir kelime de Ray idi…Yani AnkaRay… A ve R büyük harf ve bitiştik!
Haber ve Ray kelimelerini çember içine alıp, haberray.com olarak ilk alan adımı arattım, kimse almamıştı. Ama çift “r” ve güzel olmamıştı…Ray’ı başa aldım RayHaber, kısaca RH…. hemen baktım ve alan adı boştu… Satın al tuşuna basarak adıma kayıt ettiğim ilk profesyonel web sitemi açmış oldum.
WordPress ile kurulumu tamamladığımda www.rayhaber.com hazırdı!
Site çok farklı olmalıydı ve müthiş bir başlangıç ile lansman tarihini bile belirlemiştim 1.1.2012
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.